Kapat

Hakkımda

Aşık.
İnsan.
Evlat.
Arkadaş.
Okur.
Fotoğrafçı.
Doktor.
Ulusal Turist Rehberi.

Merhaba.

Ben Eskişehirliyim. Doğduğum, büyüdüğüm bu şehri sevmek bana nefes almak kadar doğal, çünkü her sokağı, her ağacı, her anısı içimde kök salmıştır.

Çocukluğumdan beri gözüm sanata, özellikle de fotoğrafın ve sinemanın ışığına açıktır. Bir anı yakalamak, bir sahneyi sonsuz kılmak, hayatı kayda düşürmek benim için hem bir merak hem bir tutkudur.

Kitaplar da yol arkadaşım oldu; sayısız kitap kulübünde nice keşfe katıldım, hâlâ da katılırım.

Karikatür dergilerini de çocukluğumdan beri elimden düşürmem; kapanan her dergi içimde bir yara, kalanlar ise hâlâ satır satır okuduğum bir görevdir sanki.

Yolum önce biyolojiye çıktı. Biyoloji öğretmeni oldum; ardından yüksek lisans ve doktora derken likenlerin sessiz dünyasında yıllarımı verdim. Bitkilere olan sevgimse hiç eksilmedi. Evimin köşeleri yeşilin tonlarıyla doludur. Bir keresinde yanık için bir arkadaşıma, kendi ellerimle yetiştirdiğim Aloe Vera özünü sürmek bana hayatın armağanı gibi gelmişti.

Akademide kalmak istedim, olmadı. Kendi elimde olmayan sebepler önüme set çekti. Yıllarca özel okullarda ders anlattım; oradaki haksızlıkların ağırlığından kurtulmak içinse yeni bir yol seçtim: Turizm. Şimdi ulusal bir turist rehberiyim. İnsanlara toprağın, taşın, tarihin sesini anlatmak, onları yollarda gezdirmek bana yeni bir ömür verdi.

Sanat ve kültür her zaman hayatımın içinde oldu. Mümkün olduğunda sinemaya ve senfoni konserlerine düzenli olarak giderim; filmler ve müzik yaşamıma ayrı bir soluk katar.

Masa tenisi ve bilardo da keyifli uğraşlarımdandır; raket ya da ıstaka elimdeyken zamanın nasıl geçtiğini anlamam.

Bir diğer merakım antikalar… Eski fotoğraf makineleri, zincir kurmalı ve guguklu saatler evimde zamanın izleriyle birlikte yaşamaya devam eder.

Sevda bana hem ışık hem gölge bıraktı. Yaşayarak öğrendim ben de bütün benliğiyle kederlenmenin insanı nasıl olgunlaştırdığını. Şimdi hayatımı paylaştığım, sevdiğim bir kadın var.

En yakın dostumu, babamı kanserden kaybettik; acısı içimde derin bir sızıdır. Şükür, annem yanımda. İkisini de çok seviyorum ve bazen hayattaki tüm şansımı onların çocuğu olduğum için tükettiğimden şüpheleniyorum.

Son olarak, arkadaşlığa büyük değer veririm. Haksızlıkları unutamam, kin tutmaktan hoşlanmam ama bazen insan kendine engel olamıyor. Yine de her sabah yeni bir güne umutla uyanırım. Ne yaşanırsa yaşansın, dünyanın güzelliklerini görmekten vazgeçmem.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Henüz yüz yüze tanışmadıysak, bir gün birlikte susabilmek dileğiyle.